Sultanahmet'te İftar...
Lise yıllarında geçirdiğimiz ramazanların en popüler aktivitesi öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımızla yaptığımız iftarlardı. Hele de mekan Sultanahmet Camii olunca.. O zamanlardan bu zamanlara kalan güzel bir alışkanlığımdır. O zamanki kadar çılgınca, özgürce ve umut dolu olmasa da öğretmenliğe başladığım yıldan beri her yıl ramazan aylarında gitmeye, orada iftarımı etmeye bayılırım. Bu sene de kitap fuarının açılışını haber aldık. Attık kendimizi yollara. Üsküdar, Eminönü, Sultanahmet güzergahını izleyerek vardık mekana. Önce biraz gezindik kitap fuarında yayınevi yayınevi.. Her taraf kitap... Kitap okuma konusunda gevşek davrandığımızı farkettik. Bizi kendimize getirecek birkaç kitap seçtik. Ezan vaktine az biz zamanın kaldığını satış yapan stand görevlilerinin getirmekte olduğu dumanı üzerinde çorbalardan anladık :) Gittik kendimize yiyecek bir şeyler aldık. Yer bulmak mümkün değil. Biz henüz gelmişken masaların birçoğunu dolu görmüştüm, saat 19.00 sularıydı. Demek ki insancıklarımız başarına gelecekleri bildiklerinden ezana 45 dk kala buldukaları o güzelim masalara açmıştı nevalelerini.
Biz de aldık çıkınımızı bir köfteciden köfte ekmek, kola ve su. Oturduk cami bahçesinde çimenlerin ortasına. Etrafımızda dayı,yiğen, amca, elti aile boyu iftarı bekleyen sülale boyu sofralar vardı. Biz de genelde kendimizi öyle halkaların içinde iftar ederken bulurduk. Ama bu sefer öyle olmadı. İki kişi, eşimle ben uygun bir yer bulup oturduk. Ezanla birlikte açtık orucumuzu, kıldık namazımızı.. Tatlımızı yedik. Biraz daha gezindik. Saat 22.00'da arabamızın bal kabağına dönüşmemesi için, Eminönü-Üsküdar son seferini kaçırmamak için, yola koyulduk. Eminönü'na vardığımızda vapurun kalkmasına 20 dk olduğunu gördük. O kadar kokmuşuz ki yetişemeyeceğiz diye. Biraz esnafa kâr ettirelim diye işportadan alışveriş yaptık, ekonomiyi canlandırdık. Sonra evimize geldik.
Bu akşam ise (30 Ağustos akşamı) iki ablamı ve annemi davet ettim.Masamın resimini yine çekmeyi ihmal ettim.Fakat eşimin hazırladığı ve benim fikrimle bardakların içine yerleştirdiğimiz, ezanı beklerken okuyup tefekkür edebileceğimiz hadisleri ve incirli tatlımı paylaşmak istedim.. Hem sütlü hem Şerbetli bir tatlıbu tatlı . Geçen sene bu okuluma başladığımda yeni tanıştığım Aysel adındaki öğretmen arkadaşım vermişti tarifi ne zamandır denememiştim. Gezdim, bir kaç sitede de gördüm. Hatta bir sitede çok komik bir yorumla karşılaştım. Site sahibine hitaben: Oktay usta senin tariflerini isim vermeden tv de yapıyor haberin olsun diyordu.Ay ne komik. Oktay usta senin sitenden tarif almış yani. Yok böyle bir şey ya :))
İncirli Tatlı
Kek Malzemeleri
3 Yumurta
1 s. bardağı şeker
1. s. bardağı ceviz
1.su bardağı un
1 paker kabartma tozu
7 tane kuru incir ( yıkanıp minik doğranmış)
Şebeti için
1 su bardağı su
1 yemek kaşığı nescafe
3 yemek kaşığı şeker
Muhallebisi için
1 litre süt
2 yemek kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı un
(Unla nişasta tepeleme olmasın)
Pişince içine kremşanti dökün (toz)
Hazırlanışı:
Kek için; Yumurta ve şekeri çırpınca cevizi, unu, kabartma tozunu ve minik doğradığınız inciri ekleyin. Kenarları tırtıklı büyük dikdörtgen borcama altını yağlayarak dökün. 150 dercede O pişedursun.
Muhallebi için; Süte unu ve nişastayı katıp pişirin. Soğuyunca kremşantıyı dökün mikserle çırpın.Şerbet için ise; Suya şeker ve nescafeyi ekleyin. Karışıtırın ki şeker erisin.Keki fırından çıkarınca ilk sıcaklığı gittikten onra 3,4 dk sonra şerbeti dökün. Şerbeti tamamen çekince muhallebiyi de üzerine dökün. Bozdolabına kaldırın. Çok güzel oluyor Tavsiye ederim Ama benim kekim biraz dağılır gibi oldu. Bunu önlemek için ne yapabilirim acaba bilen varsa paylaşımlarını beklerim...
Sevgilerimi sunuyorum..Hayırlı iftarlar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder