Sevgili kardeşim Ukbe dün akşam eşimin telefonunu yürüttü. Oysa ki biz onu yağmurlu ve soğuk bir akşamda eve kadar sıcak arabamızla bırakmıştık. Telefonundaki mesajlarını okumaya yeltendiğimde özel hayatın öneminden bahseden ufak şeker 6300 Nokia marka bir telefonu el altından eve götürmenin özel hayatla bir alakasının olmadığını iddia ediyor. Bu resimdeki lezzet yumağı ise çaldığı telefonu pişmanlık duygusuyla geri getirmesinin sonucu olarak ona verdiğimiz ödül.
Eşim ben ve Ukbe üçlüsünden oluşan kombinasyon bu lezzete imza attı.
İşte Tarif:
5 çay bardağı pirinç ( büyük baraklardan)
Yarım kg kuzu kuşbaşı ( biz dana kullandık markette kalmamış)
6 tane küçük boy patatesi
1 tan soğan
Tere yağ, Zeytinyağı, tuz
Öncelikle eti pişiriyoruz.(olduğundan biraz daha küçültürseniz daha iyi olur) Patatesi yuvarlak yuvarlak dilimleyip az yağda kızartın. Soğanı da yuvarlak keserek yağladığınız bir tencerenin altına dizin. Pirinci kavurun.Sırasıyla en alta soğan, patates, et, pirinç, patates, et, pirinç kuralına uyarak tencereye bastıra bastıra dizin. Aralarına ince tereyağ dilimleri dizin. Daha sonra ocağa alın. Bir kaşık yardımıyla kaynamış suyu, hazırlanan pilavlı karışımın üzerinden 2 cm çıkacak kadar ilave edin. Kısık ateşte yarım saat kadr pişirin. Yuvarlak bir tepsinin ortasına ters çevirerek servis yapın. Bunu görenler maklube böyle olmaz diyebilirler. Biz üç kişi olduğumuz için daha büyük bir tepsiye çevirmedik. Dolayısıyla etrafına salata ve yoğurt da koymadık. Onları da bağımsız tabakalarında servis ettik. Afiyetle yedik bitti!