31 Ağustos 2009 Pazartesi

Sultanahmet'te İftar, İncirli Tatlı ve Bardakta Hadis









Sultanahmet'te İftar...


Lise yıllarında geçirdiğimiz ramazanların en popüler aktivitesi öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımızla yaptığımız iftarlardı. Hele de mekan Sultanahmet Camii olunca.. O zamanlardan bu zamanlara kalan güzel bir alışkanlığımdır. O zamanki kadar çılgınca, özgürce ve umut dolu olmasa da öğretmenliğe başladığım yıldan beri her yıl ramazan aylarında gitmeye, orada iftarımı etmeye bayılırım. Bu sene de kitap fuarının açılışını haber aldık. Attık kendimizi yollara. Üsküdar, Eminönü, Sultanahmet güzergahını izleyerek vardık mekana. Önce biraz gezindik kitap fuarında yayınevi yayınevi.. Her taraf kitap... Kitap okuma konusunda gevşek davrandığımızı farkettik. Bizi kendimize getirecek birkaç kitap seçtik. Ezan vaktine az biz zamanın kaldığını satış yapan stand görevlilerinin getirmekte olduğu dumanı üzerinde çorbalardan anladık :) Gittik kendimize yiyecek bir şeyler aldık. Yer bulmak mümkün değil. Biz henüz gelmişken masaların birçoğunu dolu görmüştüm, saat 19.00 sularıydı. Demek ki insancıklarımız başarına gelecekleri bildiklerinden ezana 45 dk kala buldukaları o güzelim masalara açmıştı nevalelerini.
Biz de aldık çıkınımızı bir köfteciden köfte ekmek, kola ve su. Oturduk cami bahçesinde çimenlerin ortasına. Etrafımızda dayı,yiğen, amca, elti aile boyu iftarı bekleyen sülale boyu sofralar vardı. Biz de genelde kendimizi öyle halkaların içinde iftar ederken bulurduk. Ama bu sefer öyle olmadı. İki kişi, eşimle ben uygun bir yer bulup oturduk. Ezanla birlikte açtık orucumuzu, kıldık namazımızı.. Tatlımızı yedik. Biraz daha gezindik. Saat 22.00'da arabamızın bal kabağına dönüşmemesi için, Eminönü-Üsküdar son seferini kaçırmamak için, yola koyulduk. Eminönü'na vardığımızda vapurun kalkmasına 20 dk olduğunu gördük. O kadar kokmuşuz ki yetişemeyeceğiz diye. Biraz esnafa kâr ettirelim diye işportadan alışveriş yaptık, ekonomiyi canlandırdık. Sonra evimize geldik.
Bu akşam ise (30 Ağustos akşamı) iki ablamı ve annemi davet ettim.Masamın resimini yine çekmeyi ihmal ettim.Fakat eşimin hazırladığı ve benim fikrimle bardakların içine yerleştirdiğimiz, ezanı beklerken okuyup tefekkür edebileceğimiz hadisleri ve incirli tatlımı paylaşmak istedim.. Hem sütlü hem Şerbetli bir tatlıbu tatlı . Geçen sene bu okuluma başladığımda yeni tanıştığım Aysel adındaki öğretmen arkadaşım vermişti tarifi ne zamandır denememiştim. Gezdim, bir kaç sitede de gördüm. Hatta bir sitede çok komik bir yorumla karşılaştım. Site sahibine hitaben: Oktay usta senin tariflerini isim vermeden tv de yapıyor haberin olsun diyordu.Ay ne komik. Oktay usta senin sitenden tarif almış yani. Yok böyle bir şey ya :))

İncirli Tatlı


Kek Malzemeleri


3 Yumurta


1 s. bardağı şeker


1. s. bardağı ceviz


1.su bardağı un


1 paker kabartma tozu


7 tane kuru incir ( yıkanıp minik doğranmış)


Şebeti için


1 su bardağı su


1 yemek kaşığı nescafe


3 yemek kaşığı şeker


Muhallebisi için


1 litre süt


2 yemek kaşığı nişasta


2 yemek kaşığı un


(Unla nişasta tepeleme olmasın)


Pişince içine kremşanti dökün (toz)


Hazırlanışı:



Kek için; Yumurta ve şekeri çırpınca cevizi, unu, kabartma tozunu ve minik doğradığınız inciri ekleyin. Kenarları tırtıklı büyük dikdörtgen borcama altını yağlayarak dökün. 150 dercede O pişedursun.


Muhallebi için; Süte unu ve nişastayı katıp pişirin. Soğuyunca kremşantıyı dökün mikserle çırpın.Şerbet için ise; Suya şeker ve nescafeyi ekleyin. Karışıtırın ki şeker erisin.Keki fırından çıkarınca ilk sıcaklığı gittikten onra 3,4 dk sonra şerbeti dökün. Şerbeti tamamen çekince muhallebiyi de üzerine dökün. Bozdolabına kaldırın. Çok güzel oluyor Tavsiye ederim Ama benim kekim biraz dağılır gibi oldu. Bunu önlemek için ne yapabilirim acaba bilen varsa paylaşımlarını beklerim...

Sevgilerimi sunuyorum..Hayırlı iftarlar..








29 Ağustos 2009 Cumartesi

Vişne Şurubu İftar Bereketi Etkinliği 3




İftar bereketi etkinliği 3'e Sevil'e göneriyorum.

Eşimin arkadaşlarını iftara davet ettiğimiz akşam yani artık geride bırakmış olduğumuz gün aldığım duyumlara göre oldukça güzel geçmiş. Benim içinse; "Yemekteyiz" programına katılmış, fakat mutfağa ilk defa giren ve bir o kadar da iddalı "en birinci benimmm!!" diyen yarışmacılardan farkımın kalmadığını düşünüyordum ki eşim yardıma geldi. Sağolsun en azından psikolojik destek sağladı. (En azından dediğimi duymasın yaptığı yardımı bir daha yapmaz.... ) Başta her şey yetişcek paniğe gerek yok gibi geldi ama ezan yaklaşırken heyecen doruktaydı. Üstelik iftar da 19.53 gibi geç bir saatte oluyor buna rağmen elim ayağıma dolaştı.. Sanırım bunda, eve geç girmemin ve mutfağımın dağınık olmasının etkisi büyüktü. Ama çok şükür sorunsuz bir şekilde iftar edildi.


Menü olarak daha önceden planladığım ve alışverişini dahi yaptığım yemekler vardı. Ama son anda istek şarkı çalmaya karar verdim. Midelerinin sesini dinleyen gençler mantı ve yaprak sarması istemişler. Mantı ve yaprak sarması Allah'ın lütfu olarak bir şekilde geldi pişti. Hazırladığım diğer yiyecekler de elbette Allah'ın lütfuyla oldu ama mantının ve yaprak sarmasının sırrını söylemeyeceğim. (Üzümünü ye bağını sorma misali.) İlerleyen günlerde tekrar ederse bu mantı klasiğimiz duramaz açıklarım.


Son değişikliklerle menüm şöyle oldu:

Geleneksel tadıyla annemizin elinden çıkmış;
Tarhana Çorbası ( Karabük/Yenice'ye ait)

Nerden geldiği bilinmeyen (!) Mantı ve Etli Yaprak Sarması

Mevsim salata

Kemalpaşa Tatlısı


veeeee

Yaz günlerinin vazgeçilmez içeceği nefiss Vişne Şurubu!

Vişne Şurubu

Malzemeler


İstediğniz kadar vişne

Toz şeker
Su

Eldiven

Ezmek için kalın aralıklı meyve sebze yıkadığımız süzgeç

Hazırlanışı

Vişneleri saplarından ve varsa yapraklarından ayıklayıp bol suyla yıkayın. Üzerini geçecek kadar su ilave edin. Kaynamaya bırakın. Kaynayınca altını kapatıp soğumaya bırakın. Eğer soğuyunca hemen yapmaya başlayacaksanız buz dolabına koymanıza gerek yok. Ama eğer ertesi gün yapabilirim derseniz -benim gibi- dolaba kaldırmanızı öneririm. (Bozulmasını önlemek amacıyla)

Yeteri kadar soğuyan vişnelerin tanelerini süzgeç üzerinde eldiven giydiğiniz elinizle tabir-i caizse mıncıklayarak ezin. Bu işlemi bütün vişneler için tekrarlayın. Arzu ettiğiniz kadar toz şekerle tatlandırın, suyunu ayarlayın.İçeceğimiz içmeye hazır. Afiyet olsun...




22 Ağustos 2009 Cumartesi

Ramazan 2009 Karnıyarık İftar Bereketi Etkn.


Sevilciğim kolay gelsin diyorum bu tarif sana gelsin benden :)

http://birdemliksohbet.blogspot.com/

2009 Ramazan...


Şükür kavuşturana. Sen ne mübarek bir aysın. 11 ayın sultanısın.. Rabbim tuttuğumuz oruçları, ettiğimiz duaları, kıldığımız namazları-ki o namazların içinde öyle bir namaz var ki ramazanlaşan bir namaz TERAVİH- kabul buyur. Tüm islam alemine hayırlar getirsin inşallah..

Ramazanın 1. günü yani dün orucumuzu evimizde açtık. Yavaş yavaş iftarımızı ettik. Çayımızı içtik. Teravihimize gittik, geldik.. Gel gelelim bugüne. Erzurum'dan gelen teyzemi davet etmek bir türlü nasip olmamıştı. Kısmet bugüneymiş. Davetimi kabul ettiler sağolsunlar. Yedik içtik, az evvel uğurladım misafirlerimi. Yoruldum yorulmasına ama tatlı bir yorgunluk ramazanınki de. İftar hazırlamak baya telaşe işiymiş. Bir de babamın çiğ köfte yapası gelmiş (her zamanki gibi), mutfağım allak bullak olmuş. Neyseki iftardan sonra teyzemle beraber halletmeye çalıştık. Şu an hala dandanakan savaşı modlarında olsa bile en azından kirliler makinede bir kısım büyük araç gereş yıkandı falan filan işte. Bunları neden yazıyorum size asıl bugün paylaşmak istediğim ilk defa yaptığım karnıyarık yemeği. İftara babamın da geleceğini öğrenince yani kendine ait bir programının olmadığını öğrenince patlıcanları közlemeye karar verdim. Ablamı aradım o da kızartma yapınca çok daha lezzetli oluyor dedi. Ben de oy birliği ile sadece babama ikram edeceğim porsiyonu ocakta közledim. Annem : "Kekşe hepsini közleseydin" dediyse de artık çok geçti :)


Bugünkü menüm şöyle:

Tarhana Çorbası

Mercimekli Bulgur Pilavi

Tavuk Pirzola

Karnıyarık

Çiğ Köfte

Mevsim Salata
Annemin teyzemle yapıp getiridiği Su Böreği

Ve Ramazanın vazgeçilmez tatlısı Güllaç


Ben bugün sizlerle Karnıyarık tarifini paylaşacağım..


Karnıyarık


Malzemeler


8 adet patlıcan

1 büyük soğan,2-3 dş sarımsak
5 yemek kaşığı zeytin yağı

300 gr kadar kıyma

Tuz, Karabiber, Pulbiber

1 yemek kaşığı domates salçası

1 su bardağı dolusu kıyılmış maydanoz

Patlıcanları kızartmak için sıvı yağ

Üzerine koymak için domates ve yeşil biber



Hazırlanışı


Öncelikle patlıcanları alacalı soyarak tuzlu su doldurduğunuz bir kapta beklemeye alın. Soğanı, sarımsağı yemeklik doğrayıp zeytin yağı ile tencereye alın. Onlar kavrulurken kıymayı ve salçayı ekleyin. Tuzunu baharatını ayarlayın. Soğumaya alın. Soğuduktan sonra içine maydanozları ekleyin.Tuzlu suyun içinde bekleyen patlıcanları temiz su ile yıkayıp, ortalarından keserek birer ikişer kızartmaya başlayın. Kızaran patlıcanları temiz bir peçetenin üzerine alın. Patlıcanların hepsi kızarınca içlerini açarak kıymalı malzemeden ekleyin. Üzerlerine bir dilim domates, bir dilim biber koyup tepsiye dizin. Pişireceğiniz zaman tepsiye biraz kaynar su ekleyin. Arzu ederseniz salçalı sos da yapabilirsiniz. Ben yaptım ama sevmeyenler olabilir.
Not: Resmi fırınlamadan önce çekmiştim. Malum İftar telaşı. Masamı da çekemedim telaştan. Sağlık olsun.

Afiyet olsun hepinize..Sevgiler..